NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
اللَّهِ بْنُ
مُحَمَّدِ
بْنِ أَسْمَاءَ
بْنِ
عُبَيْدٍ
حَدَّثَنَا
ابْنُ الْمُبَارَكِ
عَنْ يَحْيَى
بْنِ
أَيُّوبَ عَنْ
عَبْدِ
اللَّهِ بْنِ
سُلَيْمَانَ
عَنْ إِسْمَعِيلَ
بْنِ يَحْيَى
الْمُعَافِرِيِّ
عَنْ سَهْلِ
بْنِ مُعَاذِ
بْنِ أَنَسٍ
الْجُهَنِيِّ
عَنْ أَبِيهِ
عَنْ
النَّبِيِّ
صَلَّى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
قَالَ مَنْ
حَمَى مُؤْمِنًا
مِنْ
مُنَافِقٍ
أُرَاهُ
قَالَ بَعَثَ
اللَّهُ
مَلَكًا
يَحْمِي
لَحْمَهُ
يَوْمَ الْقِيَامَةِ
مِنْ نَارِ
جَهَنَّمَ
وَمَنْ رَمَى
مُسْلِمًا
بِشَيْءٍ
يُرِيدُ
شَيْنَهُ
بِهِ
حَبَسَهُ
اللَّهُ
عَلَى جِسْرِ
جَهَنَّمَ
حَتَّى يَخْرُجَ
مِمَّا قَالَ
(Seni İbn Muaz İbn Enes el-Cühenî'nin)
babasından (rivayet ettiğine göre) Nebi (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
"Kim bir müslümanı
bir münafığa karşı savunursa" (ravi rivayetine şöyle devam etti:) Öyle
zannediyorumki Nebi (s.a.v.) (hadisin bundan sonraki kısmında) şöyle buyurdu:
"Allah (onun için)
bir melek yaratır da (o melek) kıyamet gününde o kimsenin vücudunu cehennem
ateşinden korur.
Kim de (karalamak
gayesiyle) bir müslümana bir iftira ederse Allah o kimseyi bu söylediği sözler
(in vebâlin)den (tamamen temize) çıkıncaya kadar cehennem köprüsü (sırat)
üzerinde bekletir."
İzah:
Hadis-i şerifte, gıybet
eden kimseden "münafık" diye söz edilmiş olması gıybet eden kimsenin
görünüşte yaptığı gıybeti iyi bir niyetle yapmış gibi bir tavır takınmış olmasına
rağmen, aslında gıybetini yaptığı kimsenin iyiliğini istemeyip tersine onu
kepaze etmek niyetiyle bu gıybetini yapmış olmasındandır.
Yahut gıybetini yaptığı
kimsenin yanına varıp ayıplarını düzeltmesi için kendisini ikaz edeceği yerde
tersine yanına vardığı zaman yüzüne karşı onu beğendiğini söyleyip yanından
ayrıldıktan sonra gıyabında ayıplarını sayıp dökmesindendir. Bu halin, içi
başka dışı başka anlamına gelen münafıklıktan başka birşey olmadığı aşikardır.
Allah'ın böyle
müslümanların gıyabında ayıplarını sayıp döken, onları karalamaya çalışan
kimseleri müslümanlar aleyhine söyledikleri sözün vebalinden kurtuluncaya
kadar,sırat üzerinde bekletmesi, Allah'ın gıybeti yapılan müslümanı kendisine
cennetten beklediği makamı vermek suretiyle, onu razı edip suçluyu
bağışlamasını sağlayacağı zamana kadar bek-letmesiyle olabileceği gibi, Hz.
Nebi'in araya girerek şefaat edip onun bağışlanmasını sağlayacağı zamana kadar
vücudunu cehennemde bekletmesiyle veya hakettiği cezayı çekip bitirinceye kadar
bekletrnesiyle de olabilir.
Bir müslümamn
gıybetinin yapılmasına engel olmanın faziletini de açık bir şekilde ifade eden
bu hadisin senedinde bulunan Sehl b. Muaz el-Cüheııî tenkid edilmiştir.